<strong>“YENİ DÜZENLEMELERİN YAPILMASI VE TEDBİRLERİN ALINMASI ŞART”</strong>
Manşet Haber 6.06.2023 07:57:31 0

“YENİ DÜZENLEMELERİN YAPILMASI VE TEDBİRLERİN ALINMASI ŞART”

“YENİ DÜZENLEMELERİN YAPILMASI VE TEDBİRLERİN ALINMASI ŞART”






Çukurova Üniversitesinde 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri Değerlendirme Çalıştayı gerçekleştirildi. 





Mithat Özsan Amfisi’ndeki çalıştaya  Adana Büyükşehir Belediyesi Başkanı Zeydan Karalar, Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İlter Ünlükaplan, Prof. Dr. Neslihan Boyan, Prof. Dr. Hayri Levent Yılmaz, dekanlar, öğrenciler ve belediye yetkilileri katıldı.





Adana Büyükşehir Belediye başkanı Zeydan Karalar deprem sonrası yaptıkları çalışmalarla ilgili bilgi verdi. Çukurova Üniversitesi başta olmak üzere farklı kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde çeşitli toplantılar ve çalıştay gerçekleştirdiklerini ifade eden Karalar, “Adana’yı yapı stoku bakımından dirençli kent haline getirebilmek için bilimin ışığında çalışmalarımızı sürdüreceğiz.”dedi.





Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel ise, 6 Şubat’ta Ülkemiz tarihinde en ağır can kayıplarına ve yıkımlara sebep olan, asrın felaketi olarak adlandırılan çok büyük bir deprem felaketi yaşadığımızı hatırlatarak, “Yüreklerimiz enkaza çevrildi ve toplumsal hafızamızda derin izler kaldı… Ülkemiz topraklarının büyük bir kısmının deprem riskine sahip olması gerçeğini asla unutmadan, geçmişte olan depremlerden dersler alarak,  olabilecek yeni depremlerin etkilerini en aza indirmek, yerleşim ve yapılarda deprem riskini azaltmak için yeni düzenlemelerin yapılması ve tedbirlerin alınması şart” dedi.









Yol Haritamızın Oluşmasında Işık Tutacak”





Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü tarafından 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş depremlerinin değerlendirilmesi çalıştayında, bölgede yaşanan depremlerin nedenleri ve etkileri, yüzeyde meydana getirdiği deformasyonlar, deprem dalgalarının farklı zeminlere ne şekilde etkilerinin olduğu, deprem sırasında meydana gelen hasarlar, depremde yıkılan yapıların inşaat mühendisliği açısından değerlendirilmesi, ilimizde deprem sonrası bina performansı ve geoteknik ön değerlendirmeler gibi önemli konuların ele alındığını ifade eden Prof. Dr. Tuncel, “Çalıştayımız bizlere yol haritamızın oluşmasında ışık tutacaktır.  Güvenli yarınlarımızı hep birlikte inşa edeceğimizi inanıyorum” dedi. Prof. Dr. Tuncel, Çukurova Üniversitesinin Eylül ve Ekim aylarında depremlerle ilgili bilim dünyasını ve halkı bilgilendirecek iki çalıştaya ev sahipliği yapmasının planlandığını bildirdi.





ÇÜ Jeoloji Mühendisliği Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ulvi Can Ünlügenç de açılıştaki konuşmasında, bugüne kadar 3 bin 800’un üzerinde artçı sarsıntıların gerçekleştiğini ifade ederek, “Gelecekte bu tür acıları tekrar yaşamamak, yaşananları unutmamak için ülke olarak Afet yönetimine yönelik mevzuatlarda kurumsallaşma politikalarına daha çok önem verilmeli. Toplumda bilinçlendirme ve teknolojik uygulama alanlarında yapılması gereken ve bu depremlerin neden olduğu kayıpları yönetebilir boyutlara indirebilecek çalışmalara öncelik verilmesi gerekmektedir.” dedi.





Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ulus Çevik ise bu çalıştayın bilimsel açıdan sahadan edinilen değerli bilgiler ve farklı disiplinlerce değerlendirildiğini belirterek önemli bulguların bu çalıştayda katılımcılarla paylaşılacağını söyledi.





Araştırmacılardan Sunum





Çalıştayın açılış konuşmalarının ardından Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ulvi Can Ünlügenç “6 Şubat depremlerinin oluşum nedenleri ve Adana iline yansımaları ile bölgede gelişen artçı depremlerin değerlendirilmesi konulu sunumunu gerçekleştirdi. Ardından Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sedat Türkmen “Adana ilinin jeolojik açıdan zemin özellikleri ile depremler sırasında meydana gelen hasarlar ve nedenleri” başlıklı sunumunu, İnşaat mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Hakkı Çağatay ise “Depremlerde yıkılan yapıların inşaat mühendisliği açısından değerlendirilmesi” konulu sunumunu gerçekleştirdi.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°