YER FISTIĞININ YÜZDE 60’I ADANA’DA ÜRETİLİYOR
Manşet Haber 28.08.2016 23:42:31 0

YER FISTIĞININ YÜZDE 60’I ADANA’DA ÜRETİLİYOR

YER FISTIĞININ YÜZDE 60’I ADANA’DA ÜRETİLİYOR

Adana’da İl Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü tarafından, Karataş İlçesi Tabaklarda “Yer Fıstığı Hasat Şenliği” düzenlendi.

Hasat Şenliğine Vali Mahmut Demirtaş, Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı, Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ramazan Akyürek, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mesut Akdamar, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile çok sayıda üretici katıldı.vali.fistik.hasadi.adana

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürü Mesut Akdamar, düzenlenen yer fıstığı hasat şenliğindeki konuşmasında, tarımın sadece ülke için değil dünya için vazgeçilmez bir sektör olduğunu söyledi.

Üretimin planlanması amacıyla 941 ilçede başlatılan havza bazlı destekleme modelini hayata geçirmek üzere ilk toplantılarını Adana ve Osmaniye'de yaptıklarını, üreticiler ve tarım kesimleriyle bir araya geldiklerini anlatan Akdamar, modeli oluştururken su ve ekim nöbeti üzerinde çok hassas çalıştıklarını kaydetti.vali.fistikk.hasat

 

Vali Mahmut Demirtaş ise konuşmasında, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımızca 2015 yılında üreticilerimize yapılan destekleme tutarı 283 milyon TL’dir. 2002 ve 2015 yılları arasında ise bu rakam 2 milyar 400 milyon TL olarak gerçekleşmiştir. Bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da Devletimiz, Hükümetimiz, Tarım Bakanlığımız ve Valiliğimiz, üreticilerimizin daima yanlarında olacaktır” dedi.

88 BİN TON ÜRETİMİMİZ VAR

Yerfıstığının Adana ve bölgesinde üretim oranı yüksekliğinin sevindirici boyuta olduğunu vurgulayan Vali Demirtaş, “2015 TUİK verilerine göre 377 bin dekarlık alanda 147 bin ton yerfıstığı üretimi gerçekleşen ülkemizde; Adana Türkiye yerfıstığı üretiminin yaklaşık olarak yüzde 60’ını karşılamaktadır. Yine 2015 yılı TUİK verilerine göre Adana yerfıstığı üretim alanları 215 bin dekar olup, üretim miktarımız ise 88 bin ton dur. 2016 yılı ekiliş alanlarımız tahmini olarak toplam 240 bin dekar olup üretim miktarı ise toplam 98 bin tondur. İlimizde rekor seviyede üretilen yer fıstığının yerel ve ulusal bazda tanıtımının yapılarak, üretim değerinin arttırılması büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.

Vali Demirtaş, Çukurova Kalkınma Ajansı’nda da yer fıstığını dikkate alarak destekleyeceklerini, üretim ve kalitenin artırılması için ciddi katkılarının olacağını söyledi.

Vali Mahmut Demirtaş, Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ramazan Akyürek ve protokol üyeleri en kaliteli fıstık üretimi yarışmasında dereceye girenlere ödüllerini verdi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°