Resmi ya da özel ilanlarla, abonelikler yerel gazetelerin ayakta durması için büyük önem taşır. Çünkü bir gazete yayınlamanın ağır bir maliyeti var.

Hele de bu dönemde. Bir gazeteyi okura ulaştırana kadar geçilen her basamağın ayrı bir gideri bulunuyor.

Haberi elde etmekten, sayfa düzenini yapmaya, gazeteyi matbaada bastırmaktan dağıtımına kadar her iş ayrı bir gider, ayrı bir maliyet demektir. Bunun için de o gazeteyi yayınlayan kuruluş ya da kişinin belli bir gelir elde etmesi gerekir.

Gazete sahibinin ekonomik durumu iyi, gazete yayınlamayı da bir prestij sağlamak için yapıyorsa bu tür giderler onu sarsmaz ama geçimini gazetecilikten sağlayanlar için bu giderler önemli bir mesele. Bunu iyi görüp, anlamak gerekir.

Belki bazılarınız “kardeşim parası yoksa, kazanç elde edemiyorsa yapmasın o zaman” diyebilir. Ama gazetecilik yalnızca para için yapılmaz. Gazeteciliği gerçek anlamda benimsemiş, meslek olarak özümsemiş kişiler bir çay bir simite talim eder, yine de gazetecilik yapar.

Gazetecilerin bu durumunu bilmek gerek. Ancak hastanın halinden hastalar anlar derler ya aynen öyle, gazeteciliğe kıyısından köşesinden biraz bulaşmamış olanlar duruma fransızdırlar.

Bu nedenle de gazetecileri, özellikle de gazete sahiplerini bir eli yağda bir eli balda sananlar olabilir. Ama maalesef durum öyle değil.

Bu yüzden gazetecileri anlamak gerek.

Çünkü gazetecilik mesleği, gazeteciler bir toplumun bilgi sahibi olması, gerçekleri öğrenmesi, hayatta olan biteni takip edebilmesi için olmazsa olmazlardandır. Aksi takdirde toplum karanlığa gömülür.

Neyin doğru, neyin yanlış olduğunu ayırt etmek için en önemli etkenlerden birinden mahrum kalır.

Durum böyleyken yerel gazetelerin ayakta kalması, yaşaması için hem devletin, hem iş dünyasının hem de kurum ve kuruluşların destek verip, elinden tutması, yükünü taşıyabilmesi için omuz vermesi gerekir.

Bu çok fazla bir şey değildir. Zaten kimsenin çuvalla para istediği de yok. Ya da “gazetemizi basın, dağıtın, biz de milyonlar kazanıp, gül gibi yaşayalım” diyen de yok.

İşin en basit yolu ve doğru olanı; gazetelerin tek gelir kaynağı olan ilan ve abonelik işlerinde yardımcı olup, zorluk çıkarmamaktır. Bunda da en önemli görev, kurum ve kuruluşlarda basın danışmanlığı yapan, basın ve halkla ilişkiler görevini üstlenen kişilere düşmektedir.

Çünkü basın danışmanlığı yapan kişiler, gazetecilerle, temsil ettikleri kişi, kurum ve kuruluşlar arasında köprü vazifesi gören görevlilerdir. Yani her iki tarafla teması olup, her iki tarafın özellik ve koşullarını bilen kişilerdir.

Bu yüzden gazetelerin ilan ve abonelik işlerinin uygun ve her iki tarafın memnun olacağı şekilde ortanın bulunması konusunda basın danışmanlarına büyük görev düşmektedir.

Bu arkadaşlarımız, dostlarımız eğer birazcık olsun gazetelerin kapılarından girmişse, az da olsa haberciliğin, gazeteciliğin kokusunu alıp, tozunu yutmuşsa bu söylediklerimi çok iyi anlayacak, bana hak vereceklerdir. Devamı www.trakyademokrat.com