Yeryüzü Sofrası Seyhan’da kuruldu
Manşet Haber 25.06.2016 00:17:08 0

Yeryüzü Sofrası Seyhan’da kuruldu

Yeryüzü Sofrası Seyhan’da kuruldu

Adana(Ulus)--Seyhan Belediyesi ve Antikapitalist Müslümanlar Hareketi’nin birlikte organize ettiği ‘Yeryüzü Sofrası’ Yaşar Kemal Kültür Merkezi önündeki Barış Meydanı’nda kuruldu.yeryuızu_sofrasi_seyhan (1)

‘Azığınla, sofranla gel’ sloganı ile yapılan çağrıya farklı meslek grupları, STK temsilcileri ve vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Herkesin kendi iftarlık malzemesini kendisinin getirdiği ve sofraya oturanlarla paylaştığı Yeryüzü Sofrası’nda Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar ve Antikapitalist Müslümanlar Hareketi’nin Lideri İhsan Eliaçık yanyana oturdu.

Lüks otellerde gerçekleştirilen gösterişli iftar davetlerine tepki olarak 2011 yılında İstanbul’da kurulan Yeryüzü Sofrası Adana’da ilk kez Seyhan Belediyesi’nin organizasyonuyla gerçekleştirildi. Seyhan Belediyesi’nin Yeryüzü Sofrası Yaşar Kemal Kültür Merkezi’nin önündeki Barış Meydanı’nda kuruldu.yeryuızu_sofrasi_seyhan

Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Yeryüzü Sofrası’nın kuruluş fikrini geliştiren İhsan Eliaçık’ı Seyhan’da ağırlamaktan mutluluk duyduğunu belirterek, “Ramazan ayının paylaşma, kardeşlik ve hoşgörü ayı olduğu duygusunu pekiştiren soframıza hoş geldiniz” dedi.

Antikapitalist Müslümanlar Hareketi’nin liderliğini yapan İhsan Eliaçık’da kendilerini Seyhan’a davet eden Başkan Karalar’a teşekkür etti. Eliaçık, “Yeryüzü Sofrası uygulamasının bir Ramazan geleneği haline gelmesini temenni ederim” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°