YİĞENOĞLU’NDAN YENİ KİTAP: “KAN İÇEN TOPRAKLARIN AĞITI”
Manşet Haber 17.01.2022 21:34:19 0

YİĞENOĞLU’NDAN YENİ KİTAP: “KAN İÇEN TOPRAKLARIN AĞITI”

YİĞENOĞLU’NDAN YENİ KİTAP: “KAN İÇEN TOPRAKLARIN AĞITI”






Çukurova Gazeteciler Cemiyeti önceki dönem başkanlarından, gazeteci-yazar Çetin Yiğenoğlu’nun son kitabıokurlarıyla buluştu. Suriye’deki savaşa farklı bir bakış açısı getiren kitapta, Türk-Arap İlişkileri de ele alındı.





Son 10 yıl boyunca gerek dünya ve gerekse de Türkiye gündeminden düşmeyen, sınır komşumuz SURİYE’deki gelişmelere farklı bir bakış açısıyla yaklaşan Yiğenoğlu; Suriye’nin savaş öncesi, savaş sonrası durumunu anlattığı, “KAN İÇEN TOPRAKLARIN AĞITI” adlı kitabında; Suriye’nin yanı sıra Arap tarihini, 1 ve 2.paylaşım savaşları sonrası Ortadoğu’daki gelişmeleri de kitabında özetliyor.









Uzun yıllardır gazeteci-yazar olarak mesleğini yerine getirirken; kendisine gazeteciliğin sorumlulukları noktasında oldukça basit ve olması gereken hedef koymuş olan Yiğenoğlu söz konusu hedefini, KAN İÇEN TOPRAKLARIN AĞITI adlı kitabı yazarken, kitabın “Sunu”sundaki ilk cümlesinde şöyle açıklıyor;





“Öncelikle gazeteci; halkına karşı özgeci kimlik sahibi gazeteci olarak, yaşadığım kentte, ülkemde, komşu ülkelerde, dünyada olan biteni yakından izleyegeldim…”





“SURİYELİ TABİRİ; Suriye’deki savaştan kaçan insanlarla gündelik etkileşimlerimizin artması dolayısıyla bir komşu ülkenin yurttaşlarını tanımlamaktan öte anlam kazanırken;‘komşu’ ve ‘Suriyeli’ isimlerini, nitelemelerini; sosyal, siyasal, ekonomik ve sosyolojik çerçevede neden daha çok kullanmak zorunda kaldığımız ise ne yazık ki bir çok kişi için hala yeterince kavranmadı” diyen Yiğenpğlu’nun; “Kan İçen Toprakların Ağıtı” adlı ve 4 ana bölümden oluşan 463 sayfalık kitabı, phoenix yayınevi tarafından yayınlandı.









21.kitabını yayınlayan Yiğenoğlu 30 kadar kitap ve gazeteye yayıncı olarak imza attı.



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°