Yılın Bürokratı Seçildi
EKONOMİ 3.05.2013 14:12:34 0

Yılın Bürokratı Seçildi

Yılın Bürokratı Seçildi

Doğu Akdeniz Bölgesi’nde ekonomi alanında yayın yapan Refleks Gazetesi okurlarının oylarıyla belirlenen 'Lokomotif Ödülleri' düzenlenen törenle sahiplerini buldu.

valiye_yilin'Yılın İş Adamı, Yılın İş Kadını, Yılın İhracatçısı, Yılın İnovatif Şirketi' gibi on iki ayrı kategoride düzenlenen ödül töreninde Vali Hüseyin Avni Coş, okuyucuların oyları sonucunda 'Yılın Bürokratı' ödülüne layık görüldü.

TÜYAP Fuar Alanı’nda düzenlenen ödül törenine Vali Coş’un yanı sıra iş ve siyaset dünyasının önde gelen isimleri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve çok sayıda davetli katıldı.

'Yılın Bürokratı' ödülüne layık görülen Vali Coş'a, ödülünü Refleks Gazetesi İmtiyaz Sahibi Esra Özden takdim etti.

Gecede bir konuşma yapan Vali Coş, 'Tek bir şeye ihtiyacımız var. O da çalışkan olmak. 'Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır' sözünden hareketle, iyi olan, güzel olan, doğru olan neyse en iyi şekilde yapmaya devam edeceğiz. Adana’nın hayrına olan, ülkemizin hayrına olan çalışmaları en iyi şekilde yapacağız. Vatan sevgisi lafla değil, iş yapmakla, çalışmakla, görevini en iyi şekilde yapmakla olur. Bu bağlamda, kendi alanlarında işlerini en iyi şekilde yaparak toplumsal ve ekonomik gelişmeye katkı sağlayan işadamlarımızı kutluyor ve tebrik ediyorum. Moral ve motivasyonumuzu arttıran bu ödül töreni organizasyonunu düzenleyen Refleks Gazetesi’nin değerli yönetici ve çalışanlarına, ayrıca teveccühleriyle bu ödülü layık gören herkese teşekkür ediyorum' dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°