YOL İŞÇİLERİYLE KAHVALTIDA BULUŞTU
Manşet Haber 30.11.2022 21:44:16 0

YOL İŞÇİLERİYLE KAHVALTIDA BULUŞTU

YOL İŞÇİLERİYLE KAHVALTIDA BULUŞTU






Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, sabah mesaiye yol işçileri şantiyesinde başladı. Şantiyede işçilerle kahvaltı yapıp sohbet eden Çetin, özverili çalışmalarından dolayı işçilere teşekkür ederek, “Benim sesim gür çıkıyorsa sizlere güvendiğim içindir. Sizlerin emeği üzerinden konuşuyorum” dedi.





Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin, sabah mesaiye başladığı yol işleri şantiyesinde işçilerle kahvaltı yaptı, özverili çalışmalarından dolayı hepsine teşekkür etti.





Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Görevini en iyi yapan vatanını en çok sevendir” sözünü anımsatan Başkan Soner Çetin, “İyi niyetle ilçesine, belediyesine, işine sahip çıkan her emekçi kardeşimiz bizim başımızın tacı. Altını çizerek söylüyorum; bazıları vatan millet edebiyatı yapıyor ama Atatürk’ün dediği gibi görevini en iyi yapan vatanını en çok sevendir. Ben fen işleri personelinden adım gibi eminim, sizler bu anlayışla görevinizi yapıyorsunuz. Sıcakta asfalt döküyorsunuz büyük zorluklar içinde çalışıyorsunuz. Bütün yük de sizin omuzlarınızda. Nasıl çalıştığınızı ben iyi biliyorum. Personel eksiği de var. İnşallah önümüzdeki asfalt sezonunda sorunlarınızı çözeceğiz. Sadece asfalt da değil. Fen işlerinin yükü sorumluluğu ağır. Yaptığımız tüm projeler fen işlerinden geçiyor. 9 yılda Çukurova’yı şantiyeye çevirdik. İlçe belediyesinin yetkisini imkanlarını sonuna kadar zorlayarak projeler geliştirdik. Yükün büyük bölümü sizlerin omuzlarında” dedi.





Banka promosyonu konusuna da değinen Başkan Soner Çetin, “Promosyon konusunu merak ediyorsunuz. Bu konuda tavrımız belli. En iyi koşulları sağlamaya çalışıyoruz. Bankaların kotalarını doldurmaları dolayısıyla bu işi yılbaşından sonraya bıraktık. Yeni maaş düzenlemeleri ile maaşlar artınca promosyon da artacaktır” ifadelerini kullandı.





Başkan Soner Çetin, hayat şartlarının iyice zorlaştığını belirterek, “Allah emekçilerin yardımcısı olsun” dedi. İşçilerin zor koşullarda yaşam mücadelesini verdiğini kaydeden Başkan Soner Çetin, yılbaşından sonraki maaş artışlarıyla emekçilerin biraz olsun nefes alacağını umduğunu söyledi. Başkan Soner Çetin emekçilerin koşullarının düzelmesi için Türkiye’de değişim gerektiğini belirterek, işçilerden biraz daha sabırlı olmalarını istedi. Başkan Soner Çetin şöyle devam etti:





“Biz belediyeyi epey bir borçla devraldık ama bunu hiçbir zaman bahane yapmadık. Bu şartlarda bile şeffaf yönetimle, parayı doğru kullanarak borcu sıfırladık. Önümüzdeki asfalt sezonunda Çukurova’da hiçbir sıkıntı bırakmayacağız. Tüm yolları ayna gibi yapacağız. Ağaç dalıyla gürler. Belediyenin yükü saha işçilerinin omuzlarında. Benim sesim gür çıkıyorsa sizlere güvendiğim içindir. Sizlerin emeği üzerinden konuşuyorum.”



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°