“YOLUMUZ ATATÜRK’ÜN IŞIKLI YOLUDUR”
Manşet Haber 29.10.2018 09:14:30 0

“YOLUMUZ ATATÜRK’ÜN IŞIKLI YOLUDUR”

“YOLUMUZ ATATÜRK’ÜN IŞIKLI YOLUDUR”

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Adana Şubesi, Cumhuriyetin kuruluşunun 95. Yılı dolayısıyla düzenlediği “Cumhuriyet Balosu” seçkin davetli topluluğuyla görkemli geçerken, geceye konuk olarak katılan Gazeteci-Yazar Can Ataklı Cumhuriyet’in dünü bugününü anlatan bir sunum gerçekleştirdi.
ADD Adana Şube Başkanı Atilla Eker, Atatürkçü Düşünce Derneği’nin kendi çıkarları ile toplumun çıkarlarını eşdeğer gören, ülkenin gerçek demokrasiye ulaşmasında kendini borçlu ve sorumlu sayan, bunun için yapabileceklerinin farkında olan bir demokratik kitle örgütü olduğunu anımsattı.
Turkiye Cumhuriyeti’nin, Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde, emperyalizmin yenilgiye uğratılması sonucu kurulduğunu belirten Eker “Ulusal ve Uluslararası alanda Türk Kurtuluş savaşı bir ulusun yeniden dirilişi olarak kabul edilmiştir. Gün oturduğumuz yerden şikayet etme günü değildir. Omuz omuza aydınlanma devrimine yürüyeceğiz. Umarım çabalarımız çağdaş Türkiye’nin yaratılmasında katkı sağlar. Yolumuz Atatürk’ün ışıklı yoludur” dedi.
Gazeteci-Yazar Can Ataklı Cumhuriye ve değerlerini özetlediği sunumunu gerçekleştirdi. Sunumun ardından ADD Şube Başkanı Atilla Eker, Gazeteci-yazar Can Ataklı’ya katkılarından dolayı teşekkür plaketi verdi.
Derneğe katkı veren Seyhan Belediye Bbaşkanı Zeydan Karalar ve Çukurova Belediye Başkanı Soner Çettin’e teşekkür plaketi sunuldu. Karalar’a plaketi ADD Başkan yardımcısı İsa Kayadan, kent dışında bulunduğu için geceye katılamayan Çetin adına ise plaketi, Çukurova Belediye Meclis üyesi Saim İnce’ye ADD GYK Üyesi Levent Cemal Güngör tarafından verildi.
Geceye Adana’da bulunan CHP Adana Milletvekilleri Burhanettin Bulut ve Müzeyyen Şevkin, Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Sendika ve Sivil toplum kuruluş temsilcileri, Belediye Başkan ve Meclis üyesi a. Adayları, eski Milletvekilleri ile Atatürkçüler katıldı.
Cumhuriyet pastasının sunumu ve 10. Yıl Marşının söylenmesiyle son buldu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°