Yumurtalık sahiline akın var
Manşet Haber 7.07.2013 18:08:06 0

Yumurtalık sahiline akın var

Yumurtalık sahiline akın var

Adana’nın tarihi ve doğa güzellikleriyle dolu Yumurtalık ilçesi, sahilleri okulların tatil olması ve öğrenci sınavlarının tamamlanmasından sonra vatandaşların akınına uğradı, soluğu denizde alan vatandaşlar denizin keyfini çıkardı.

yuumrtalik_sahiliPlajlara akın eden vatandaşlar, hafta sonu denize girdi, güneşlendi. Otel ve pansiyonlarda yer kalmazken günü birliğine gelenlerin çadırları tercih ettiği gözlendi. Yumurtalık, 39 derece ölçülen hava sıcaklığına rağmen en yoğun hafta sonunu geçirdi.

Plajda bulunan şezlonglarda boş yer kalmazken vatandaşlar, hafta sonunu denize girerek ve plajda  spor oynayarak geçirdi. Geç kalanlar ise buldukları ağaç, çalılık gölgesine kilim sererek denize girdi, piknik yaptı.

Yumurtalık Belediye Başkanı Turgut Erişmen, hafta sonu bir günde yaklaşık 50 bin kişinin ilçeye geldiğini belirterek şöyle konuştu:

“Yerli ve yabancı tatilcilerimizin rahatı için, ilçemizin  alt yapı, su, yol ve kaldırımlarını tamamen değiştirdik.  Tarihi mekânları, kale içi, limanı temizlendik. Sahili ise baştan aşağı yeniledik,  Vatandaşlar için kıyı boyuna seyir terası yaptık. Ayrıca, Ayaz Mahallesinde bulunan ve koruma altına alınan bin 600 yıllık 36 metrekarelik Eros mozaiği ise turistlerin ziyaretine açtık. Duble yola dönüştürülen Yumurtalık-Ceyhan arasındaki 30 kilometrelik bölümün 10 kilometresi tamamlandı. Bundan böyle tatilcilerimiz Mersin ve Antalya’yı değil kendilerine en yakın olan ilçemizi tercih etmelerini bekliyoruz. İlçemiz her yönüyle yaza hazır'

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°