Manşet Haber 7.06.2020 12:40:45 0

'YUMURTALIK TERMİK SANTRAL ÇÖPLÜĞÜNE DÖNMEYECEK'

'YUMURTALIK TERMİK SANTRAL ÇÖPLÜĞÜNE DÖNMEYECEK'







Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köy İşleri Komisyonu Üyesi Ayhan Barut, Adana'nın Yumurtalık ilçesi Sugözü Kumsalı'na yapımı süren ve ithal kömürle çalışacağı duyurulan Hunutlu Termik Santrali'ne karşı çevre mücadelesinin yanında olduğunu duyurdu. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) soru önergesi sunan Barut, 'Akdenizin incisi, tarımın göz bebeği, muazzam güzellikteki Yumurtalık ilçemizi termik santral çöplüğüne döndürmeyeceğiz. Çevre mücadelesi veren kitle örgütlerimizin mücadelesinde onlarla omuz omuzayız' dedi.
Meclis'e sunduğu araştırma önergesinde Hunutlu Termik Santrali'nin yapımına karşı Çukurova Bölgesi'nde bulunan 17 çevre, sağlık, tarım, iklim, tüketici ve insan hakkı savunucusu demokratik toplum kuruluşunun imza kampanyası başlattığını anımsatan Ayhan Barut, 'Doğa ve çevre dostları, santral inşaatının bir an önce durdurulması için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nı göreve çağırmıştır. Adana ve ve İskenderun Körfezi'ni tehlikeye atan santral kurma girişiminin, bölgede kümülatif hava kirliliği modellemesi yapılmadan başladığı iddia edilmektedir' diye konuştu.  
Çin merkezli Şanghay Elektrik firmasınca yapılan termik santralin, ÇED raporunda ölçülen hava kirliliği verilerinin ulusal limit değerlerini karşılamadığına ve bu nedenle ÇED olumlu kararının da geçerli olmadığını yönelik yapılan değerlendirmeleri anımsatan Barut, şunları kaydetti:
'Çevre Mühendisleri Odası'nca yayınlanan Hava Kirliliği Raporu'na göre Adana'nın 2019 yılında 236 gün boyunca kirli hava soluduğu gözetilirse, yapılan girişimin halk ve çevre sağlığını ne denli tehlikeye soktuğu açıktır. Aynı bölgede 2003 yılında faaliyete başlayan Sugözü Kömürlü Termik Santrali'nin kurulmasının ardından 2009-2014 arasında görülen kanser vakalarının 11 kat arttığı dikkate alınırsa sorunun vahameti daha da anlaşılacaktır. Herkesi tedirgin eden, halk sağlığı ve çevreyi tehdit ettiği değerlendirilen Hunutlu Termik Santrali'nin yapımıyla ilgili gerekli tüm araştırmaların ve bilimsel çalışmaların yapılması, ortaya konan risklerin değerlendirilmesi, durumun tespit edilmesi ve çok geç olmadan önlem alınması için Meclis Araştırması açılması amaçlanmıştır.'



YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°