YÜREĞİR BELEDİYESİ’NDEN KAPALI YÜZME HAVUZU
Manşet Haber 13.09.2020 08:50:20 0

YÜREĞİR BELEDİYESİ’NDEN KAPALI YÜZME HAVUZU

YÜREĞİR BELEDİYESİ’NDEN KAPALI YÜZME HAVUZU

Yüreğir Belediyesi Ertuğrul Gazi Kapalı Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi açıldı. Pandemi nedeniyle ilk etapta yüzde 30 kapasite ile açılan tesis haftanın 3 günü kadınlara 3 günü ise erkeklere hizmet veriyor.

Atakent Mahallesi’nde yaptırılan Ertuğrul Gazi Kapalı Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi

Sağlık Bakanlığı’nın Covid 19 salgın yönetimi ve çalışma rehberinde yer alan kurallara dikkat edilerek yüzde 30 kapasite ile hizmet vermeye başladı. Bu çerçevede seanslar 25 kişiyi geçmeyecek şekilde planlanıyor.

Pazartesi, Çarşamba ve Cumartesi günleri kadınlara hizmet veren tesis, Salı, Perşembe ve Pazar günleri ise erkeklerin kullanımına sunuluyor. Sabah 08.00’de kapılarını açan kapalı yüzme havuzu ve spor kompleksi akşam 22.00’ye kadar 1’er buçuk saatlik seanslar halinde faaliyet gösteriyor.

Her seans arası yarım saat boyunca dezenfekte işlemi yapılan tesise girişlerde görevliler tarafından ateş ölçümü yapılıp dezenfektan kullandırılıyor. 14 yaş altı çocuklar ebeveynlerinin kontrolünde havuzu kullanabilirken, 14-18 yaş arası ise ailelerinden aldıkları izin belgeleri ile kayıt yaptırabiliyor.

25 metre boyunda, 12.5 metre eninde, 2 metre derinliğinde olan yarı olimpik yüzme havuzunda kullanıcıların can güvenliği ve emniyetini sağlamak amacıyla cankurtaran personel her an hazır bulunuyor.

Bünyesinde yarı olimpik kapalı yüzme havuzu, seyir tribünü, voleybol ve basketbol sahası, fitness salonu, masa tenisi alanı, duşlar ve soyunma odaları bulunan Ertuğrul Gazi Kapalı Yüzme Havuzu ve Spor Kompleksi’ne kayıtlar devam ediyor.

Yüreğir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Kocaispir, “Kayıt almaya devam ediyoruz. Şuana kadar yaklaşık 2 bin 500 kişi tanıtım amaçlı tesisimizden ücretsiz faydalandı. Salgın nedeniyle yüzde 30 kapasite kuralı ile hizmet veriyoruz. Her seansa en fazla 25 kişi alıyoruz. Hijyen kurallarına titizlikle özen gösteriyoruz. Gençlerimiz, çocuklarımız, hanım kardeşlerimiz için çok güzel bir spor ve aktivite alanı. Yüreğirli en iyisini hak ediyor.” şeklinde konuştu.

 

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

31° / 16.7°