YÜREĞİR
Manşet Haber 5.11.2018 19:23:27 0

YÜREĞİR'DE ÇOK ÖZEL ASKER KINASI

YÜREĞİR'DE ÇOK ÖZEL ASKER KINASI

Yüreğir Belediyesi ile ''Gönüllü Anneler'' işbirliği ile asker kamuflajı giyen çoğu down sendromlu 30 engelli gence Hayme Ana Kına Konağında asker kınası yakıldı. Duygusal anların yaşandığı kına eğlencesinde aileler ve engelliler askeri kıyafet giyerek bir günde olsa asker olmanın sevincini yaşadılar. Kına Etkinliğine AK Parti MKYK Üyesi Yavuz Subaşı ve Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan ile aileler katıldı.
Herkesin birer engelli adayı olduğunu ifade eden Başkan Çelikcan ''İnsan severse her şeyi başarabilir. Bu arkadaşlarımız 1 günde olsa asker olmak istediler. O güzel duyguyu yaşamak istediler. Bu yavrularımız özel insanlar, aileleri de özel aile olarak görüyorum. Erkek çocuklarımıza asker kınası yakmak istedik. Kına mutluluktur, sevgidir. Asker kınası geleneğimizde çok önemli yer tutar. Çocuklarımızı kınalayarak vatan millet sevgisi adına askere göndeririz. Bu özel çocuklarımıza ve ailelerine bu duyguyu yaşatmak istedik. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.'' şeklinde konuştu.
Çocuklarının biz de varız, bizde asker olmak istiyoruz dedikleri için bu etkinliği gerçekleştirdiklerini, bunun için kendilerine her türlü desteği sağlayan Yüreğir Belediye Başkanı Mahmut Çelikcan'a teşekkür eden Gönüllü Anneler Topluluğu yaptıkları açıklamada ''Her erkek çocuğunun hayali asker olmaktır. Bu özel çocuklarımız ve aileleri ne mezuniyet yaşayacaklar, ne de asker olabilecekler. Biz bu güzel duyguyu yaşatmak için bu etkinliği gerçekleştirdik.'' dediler.
Aileler ve askeri giysi giyen engelli gençler davul zurna eşliğinde gönüllerince eğlendiler. ''En büyük asker bizim asker' sloganıyla 30 engelli gence asker kınası yakıldı. Başkan Çelikcan eğlencelerine eşlik etti.


YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°