Yusuf Çakır Vali Koltuğunda
Manşet Haber 23.04.2016 01:27:22 0

Yusuf Çakır Vali Koltuğunda

Yusuf Çakır Vali Koltuğunda

Adana Valisi Mustafa Büyük, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramında 7. sınıf öğrencisi Yusuf Çakır’a koltuğunu devretti.valiKoltuk_birakti

Seyhan İlçesi Mithatpaşa Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Yusuf Çakır, İl Milli Eğitim Müdürü Turan Akpınar, Okul Müdürü Akın Soy, Müdür Yardımcısı Tülay Diker ve annesi Gülistan Çakır ile birlikte geldiği Valilik Makamında, Vali Mustafa Büyük’e çiçek takdim etti. Daha sonra Vali Mustafa Büyük, öğrenci Yusuf Çakır’a koltuğunu devretti.vali_ogrenci_koltuk

Öğrenci Yusuf Çakır, Mustafa Kemal Atatürk'ün çocuklara armağanı olan 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda Valilik Makamında oturmaktan büyük gurur duyduğunu belirterek, 'Atatürk'ün gösterdiği hedefte yorulmadan, ülkemizi aydınlık yarınlara taşıyacağız. Devraldığımız bu mirası geliştirmenin ve gelecek nesillere daha aydınlık bir dünya bırakmanın amacındayız. Bu ülkenin bağımsızlığı için milyonlarca insanın ölüme gittiğini ve bu ülkenin her karış toprağının şehit kanlarıyla sulandığını biliyoruz. Birlik, beraberlik, kardeşlik içinde yılmadan çalışmanın bilinciyle bu makama oturmuş bulunmaktayım' diye konuştu.vali_koltuk

Makamını geçici süreyle Yusuf Çakır'a devreden Vali Mustafa Büyük ise, Atatürk'ün bu bayramı çocuklara armağan ederken ülkenin geleceğinin çocuklar olduğu bilinciyle hareket ettiğini dile getirerek, 'Gelecek nesillerin kendilerine güvenerek, daha iyi eğitimler alarak, özgüvenleri yüksek biçimde toplumun geleceğini inşa etmeleriydi asıl amaç. Sizin de bu temsili makam ziyaretinde tüm çocuklarımız adına geleceğimizin ümidi olduğunuzu gösteriyorsunuz. Sizi ve sizi yetiştiren öğretmenleriniz ve ailenizi kutluyorum' dedi.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°