Z KUŞAĞI HER ŞEYİN FARKINDA ASLINDA
Manşet Haber 28.11.2020 02:39:06 0

Z KUŞAĞI HER ŞEYİN FARKINDA ASLINDA

Z KUŞAĞI HER ŞEYİN FARKINDA ASLINDA

68 kuşağını, yada 78 kuşağı denen gençliği hepimiz biliriz. Hatta orta yaşın üstü insanların gururla ben şu kuşağın insanıyım derler. Başkasının yaptığı ve ses getiren olayları kendine eş değer görmesidir.
Şimdi bir Z kuşağı ismi peydah oldu. Türkçe adı genç nesildir aslında.
Bu kuşağın hep elinde telefonlar, veya bilgisayarda Facebook, instgramı mı takip ediyorlar sanıyorsunuz? Aslında hemen, hemen hepsi siyasetin en derin konuların farkındalar. siyasetin tıkanmasından dolayı hep arayış içinde olduklarını gördük. Ülkeyi yöneten AK partinin 18 yıl sonra yorulduğunu görüyorlar, Fakat bunlar dolu, dolu muhalefete gitmiyorlar, denklemler çok karışık. Ülkede şu an en büyük muhalefet partisi olarak yüzde yirmi sekizle kararsızlar var. Aslında bunlar kararsız değiller bunlar işte z kuşağı dediğimiz gençler yeni partileri bekliyorlar.
Bir defa çok fazla soruyorlar, Meral Akşener’i ve Ali Babacan’ı merak ediyorlar. Yani yok öyle Babam öyle diyor meselesi! Bakın son yıllarda aile içinde bir partiye yıllardır oy veren aile fertlerinin dışında farklı partilere oy verir oldular. Bunlar z kuşağı dediğimiz gençler özgürlüklerine çok düşkünler. Bu kuşak şuna çok bağlı “ben babamdan ileri, ama yarın çocuğumdan geri olacağım” sloganını çok dile getiriyorlar. Z kuşağının elinde Google diye bir teknoloji var, birde whats up diye toplanma bölgesi olunca çok yakın seçimlerde z kuşağı belirleyecek seçimlerin sonucunu.
Ülke bu z kuşağı dediğimiz gençlik, ülkede yanlış üniversite politikası yüzünden tüm gençler üniversitede okuyor ve hala baba harçlığına muhtaç, yani ülke kaderini belirleyecek bu gençler kendi geleceklerinde bocalıyorlar, bununda sorunu olarak hükümetin çözemediği ekonomik sorunlar nedeni ile protest düşünce içinde farklı partilerle beyin birliğine varmış durumda.
Şimdi bu kuşak bir defa sadece din söylemleri ile kanmayacak kadar araştırıyorlar, bakmayın siz onların ellerinde tabletlerle oyun oynadığı kanısı çıkmasın. Bakın bu z kuşağı kime oy vereceksin dediğinde Belediye başkanlığında A partiye milletvekilliğinden B partiye cumhurbaşkanlığına bunların dışındaki isme vereceğim diyorlar, yani aklınıza alaca, bulmaca diye bir olgu çıkmasın! bu kuşak beğendiğine, ülkeyi yönetebilecek kişiler diyorlar. Buradan şöyle bir şey çıkıyor, z kuşağı her şeyin farkında aslında.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°