ZEYDAN KARALAR BAŞARILI BİR BELEDİYE BAŞKANI MI? YOKSA...

ZEYDAN KARALAR BAŞARILI BİR BELEDİYE BAŞKANI MI? YOKSA...

Yerel seçimlerin yaklaşması ile birlikte siyasi partilerde aday arayışları yoğunlaştı. Doğal olarak ta aday adaylarında heyecan doruğa çıktı.
Cumhuriyet Halk Partisi’nde bu dönem böyle bir heyecandan söz etmek mümkün değil. CHP Genel merkezin “Adana’yı alacağız” iddiasına karşılık, yerelde bu arayış ve yaklaşımdan söz etmek mümkün değil.
CHP aday adaylığı takvimini bir hafta uzatmasına karşın ilçelere meclis üyesi adaylığı için bile beklenen kadar aday adayı başvurmadığı gözleniyor. Belediye başkanlıkları için ise durum daha vahim. Her ne hikmetse sadece CHP için çantada keklik görülen Çukurova ilçesinde belediye başkan aday adaylığında enflasyon yaşanıyor. Resmi başvuru sayısı 19, devlet memuru 2 aday adayı başvurusu da bekleniyor. Adana’nın diğer tüm ilçeleri ve büyükşehir aday adaylığı için birkaç aday adayını saymaz isek, adeta aday adaylığı kısırlığı yaşanıyor.
Buna en somut örnek Seyhan ilçesi. Seyhan ilçesi şu anda CHP ‘nin elinde, Türkiye’nin pek çok ilinden daha büyük bir belediye. Bu belediye başkanlığı için sadece 3 aday adaylığı başvurusu var. CHP seçim barajı altında kaldığı 1999 yerel yönetim seçimlerinde baraj altında kalacağı ön görülebilmesine rağmen Seyhan ilçesine deve dişi gibi 11 CHP’li aday adayı olarak baş vurdu, yine geçen dönem 2014 yerel seçimlerde de, belediye AKP’nin elinde olmasına rağmen tanınmış, kamu oyunda bilinen 18 CHP’li aday adayı başvurdu.
Seyhan’ın mevcut Belediye Başkanı Zeydan Karalar ise istemem ‘’yan cebime koy’’ yaklaşımı ile Adana Büyükşehir Belediye başkanlığı mı olsun, yoksa küçük olsun benim olsun, Seyhan olsun düşüncesi arasında gidip gelebiliyor. Karalar, Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adaylığı kararı içinde diğer partilerin seçim tercihlerini bekleyerek uyanık, küçük kasaba politikacısı yaklaşımı sergiliyor.
Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar gerçekte halkın nezdinde çok başarılı bir belediye başkanımı? Bu soruya bu ilçede yaşayan pek çok kişi siyasi tercihlerine göre farklı farklı cevaplar verebilir. En iyi anket son yapılan seçim sonuçlarıdır gerçeğinden hareket eder isek CHP’nin Seyhan’da son seçimlerde önemli sayıda oy kaybettiği ve AKP’nin arkasında ikinci parti çıktığı somut sandık sonuçları ile önümüzde duruyor. Zeydan Karalar ise bu durumu en iyi bilen biri olarak, ülkemizdeki diğer pek çok belediye başkanı gibi gerçekleri şovmen yaklaşımıyla kamufle etmeye çalışıyor.
Zeydan Karalar’ın Seyhan da çağdaş belediyeciliği, modern kentleşmeyi ve sol söylemlerin gereği sosyal belediyeciliğin ne kadarını hayata geçirmiş olduğu, tartışmalı gerçeğini bir kenara bırakır isek, bugün CHP’nin Adana’da içine düştüğü sıkışmış, kısır, topluma ve partilisine güven vermeyen görüntüsündeki belediye başkanı Zeydan Karalar’ın sorumluluğu yatsınamaz düzeyde.
Zeydan Karalar belediye başkanı olduktan sonra CHP’nin genel hastalığı olan her şeye rağmen ele geçirme hastalığına yakalandı. Gerçi kendisinde bu hastalığa geçmişten beri de eğilimi vardı. Belediye başkanlığı ile yakaladığı maddi ve manevi gücünü kullanarak, toplumda Cumhuriyet Halk Partisini çoğaltmak yerine CHP’de kendisini var etme mücadelesine girdi. Örgütlerin her kademe oluşumunda, delege seçimlerinde, aday belirlenme aşamalarında hep bu anlayışla müdahil oldu. Sonuçta da örgütleri ve tüm kademeleri kendi denetimine aldı. Bu da partiden pek çok nitelikli kadroların uzaklaşmasını ve tasfiyesini beraberinde getirdi. Partinin ildeki örgütleri adeta AKP’nin tek adam yaklaşımı ile örtüşür duruma geldi. CHP kadroları genelde analiz eden, sorgulayan ve sonucu yargılayan bir reflekse sahip iken, Adana da izlenen bu süreç neticesinde CHP tek adama biat eden, yandaşlar partisi konumuna düştü.
Geçmişte bu çarpık hastalıklı örgütlenme yaklaşımına CHP Adana il örgütü Seyhan kardeşler döneminde de düşmüştü, o tarihlerde örgütlerdeki bu sıkıntı ancak genel merkez kadrolarının tamamının değişimi neticesinde aşılabildi. Bundan sonrasında ise genel merkezde göreve gelen kadrolar, geçmiş il başkanlığı dönemlerinde birincisinde partiyi kayyuma düşürmesine, ikincisinde il binası mobilyalarını icralık etmesine rağmen Zeydan Karalar’ın önünü açtı. Zeydan Kralar ise önünde açılan bu yolu Seyhan Kardeşleri aratır bir şekilde, sınırsız bir ele geçirme refleksi gösterdi, partiyi Adana özelinde adeta kilitledi. Tüm bu süreçte de genel merkez kadroları Zeydan Karalar’ın değirmenine su taşımaya devam ederek sonuca seyirci kaldı.
Geldiğimiz bu gün yaşanan aday adayı kısırlığı aslında bu sürecin bir sonucudur. Onun içindir ki, parti tabanındaki geniş bir kitle ön seçim isiyor. O tabandaki partililerde inanıyorlar ki, ön seçim olsa ildeki bu gidişi düzeltebilecekler. Ön seçim olmayacağı açıkça belli olmasına rağmen, olduğunda bile mevcut il yapısı ile farklı bir sonuç elde edilemeyeceğini bilmeyen hala iyi niyetli bir parti tabanı var.
Bu güne kadarki belediye meclisi aday adaylıkları başvurularına dikkatle bakınca çoğunlukla örgütlerden istifa edenlerin olduğunu görüyoruz. Adeta örgütler boşaltıldı, bu duruma diğer siyasi partilerde pek rastlanmıyor. Bunun da nedeni çoğu Zeydan Karalar’ın icazeti ile gelen yöneticilerin, bugünde yine Zeydan Karalar’ın icazeti ile meclis üyesi olma hayali ila istifa etmeleri. Diğer ilçelere belediye başkanı adayı olmak için ise aday adayları Zeydan Karalar’ın kapısında icazet kuyruğuna girmiş durumdalar.
Bu sürecin sonunda belirlenecek adaylar belki parti içerisinde önemli bir olumsuz sonuç yaratmayabilir, ancak unutulmamalıdır ki seçimi halk yapacak. Halk sandıkta oyunu tüm bu görüntüyü gözünün önüne alarak oy kullanacak, buda umuyorum CHP için Adana’da hüsran olmaz. CHP yol yakın iken bu küçük kasaba politikacısı yaklaşımlardan hızla sıyrılıp, gerçekten halkta karşılığı olan adayları bulup çıkarıp halkın önüne koymalı. Ülkenin bu gün içerisinde bulunduğu siyasi ve ekonomik kriz ortamında, CHP Adana’da halka güven veren adayları belirleyerek çıktığı taktirde başta büyükşehir belediye başkanlığı olmak üzere pek çok belediyeyi alması sürpriz olmaz.

İsmail BAŞKAN

1.11.2018 09:29:17

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.


VALİ KÖŞGER’DEN GÜVENLİ VE DÜZENLİ TRAFİK VURGUSU

NAZIM ALPMAN YAZDI/ DEVLET 1 MAYIS’A SAYGI GÖSTERSİN!

KUŞ GRİBİ YUMURTA FİYATLARINI ARTIRDI

KARNAVAL KOMİTESİNDEN MEKTUP VAR

ZEYDAN KARALAR’DAN MHP İL BAŞKANINA “SİNEK” CEVABI

YERLİ SUSAM İÇİN  YERLİ ÜRETİM HAMLESİ

ÇUKUROVA BELEDİYESİ TENİS TURNUVASI BAŞLADI

FATİH GÜLER GÜVEN TAZELEDİ

18 İLDEN 400 SATRANÇ SPORCUSU ADANA’DA YARIŞTI

CHP’Lİ BULUT: TASARRUFU SARAYDAN BAŞLATIN

SEYHAN NEHRİNDE GONDOLLA GEZDİLER

"YALANA VE ŞANTAJA ASLA BOYUN EĞMEYECEĞİZ"

CHP GERÇEĞİ YAYINLADI

ADANA’DA 23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMASI

GÜNÜ FOTOĞRAFI:

RESMİ AÇILIŞISI HİSARCIKLIOĞLU YAPTI

CHP’DEN 23 NİSAN KUTLAMASI