Zeytinde nelere dikkat edilmeli?
Manşet Haber 23.10.2012 10:19:31 0

Zeytinde nelere dikkat edilmeli?

Zeytinde nelere dikkat edilmeli?

Adana(Ulus)--Ziraat Yüksek Mühendisi Murat Öztanrıöver, Çukurova Bölgesinde kaliteli sofralık zeytin üretimine önem verilmesinin şart olduğunu söyledi.
Çukurova Bölgesinde kurulan zeytin bahçelerin, yatırım maliyetleri ve üretim maliyetleri diğer bölgelere göre çok daha fazla olduğunu hatırlatan ifade eden Öztanrıöver şöyle konuştu:
”Bölgemiz iklim şartları ve özellikle sulama yapabilme imkânımızın olması kaliteli sofralık zeytin üretimi için elimizi güçlendirmektedir. Sulama imkânı olan zeytinliklerde mutlaka sofralık zeytin üretilmesi hedeflenmelidir. Yetiştirilen ürünün bir kısmı yağlık olabilir ancak bu oran %25 üzerine çıkarsa yapılan harcamaların ve emeklerin karşılığı alınmakta güçlük yaşanır. Ayrıca sulanan zeytin bahçelerinde yağ verimi ve kalitesi sulanmayan zeytin bahçelerine göre daha düşük olacaktır. Çukurova belgesinde sulanan bahçelerde 7-8 kg zeytin danesinden 1 kg yağ alınırken sulanmayan bahçelerde 4-5 kg zeytin danesinden 1 kg yağ alınabilmektedir. Çukurova’da dikilen zeytin çeşitlerinin %90’ı sofralık çeşitlerdir. Ancak bu çeşitlerden kaliteli yağ elde edip para kazanmaya çalışılıyor. Bu düşünce ve hedef yanlıştır. Üzücü olan bu hedefe yönelen veya yöneltilen üreticilerin sektörden uzaklaşması hatta yetişen fidanlarını sökmeleridir. Ürettiğimiz sofralık zeytinlerin büyük bir kısmı diğer bölgelere satılmakta ve işlenmektedir. Bölgemizde acilen sofralık zeytin işletmeleri kurulmalı ve bölgemizde üretilen ürünler bölgemizde işlenmelidir. Bu sektöre yatırım yapan iş adamları yatırımlarının karşılığını çok kısa sürede alacaktır. Bölgemizde sofralık zeytin sektörü kısa süre içerisinde büyüyecek ve yetiştirilen ürünler Bölgemizde işlenmeye başlanınca üretilen ürünlerin pazarlanmasında sıkıntı yaşanmayacak yeni bahçeler kurulacak ve sektörde istihdam artacaktır”

20 KİLO SOFRALIK ÜRÜN
Bölgede güçlü bir gelişim gösteren zeytin fidanları 3 yaşından verime geçtiğini belirten Öztanrıöver, “Düzenli ve bilinçli bir bitki besleme ile 3 yaşındaki fidanlarımızdan 20 kg. ürün alabiliyoruz, fidanlarımızdan 7 yaşlarından sonra 40 - 50 kg. ürün hedefliyoruz. Yetiştirilen bu ürünlerin sofralık olabilecek irilikte olmasını da sağlıyoruz. İri daneli zeytin yetiştirebilmek için düzenli ve bilinçli bir bitki besleme yapılmalı, gerekirse ürün seyreltmesi yapılmalıdır. Gerekli görülürse bazı meyve dalları budama ile alınmalı ve ağacın gereğinden fazla ürün tutarak meyvelerin küçük kalması önlenmelidir hasat içerisinde olduğumuz bu dönemde iri daneli zeytinler 2 TL ile 4 lira arasında satılırken yağlık olacak büyüklükteki zeytin danelerinin kilogram fiyatı 0.9 TL ye satılmaktadır” şeklinde konuştu.
SALAMURA HAVUZLARI YAPMALI
Öztanrıöver,”Hasadı yapılan ürünlerin ihtiyacı kadarının satabilmek ve geçici olarak daralmış piyasada düşük fiyatlara ürün satmak zorunda kalmamak için her üretici ortalama ürün miktarına göre salamura havuzları yapmalıdır. Sofralık zeytin üretimi yapan bütün bölgelerde bu sistem kullanılmaktadır. Salamura havuzlarında zeytin danesinin uzun süre muhafaza edilebileceği gibi tatlandırdıktan sonrada piyasaya sunma imkânı da yakalanacaktır. Ayrıca ham olarak satacağınız ürünleri salamura havuzlarında tatlandırarak daha yüksek fiyatlara satma imkânı da yaratabilirsiniz Kademeli olarak siyahlaşıp olgunlaşan ürünleri toplayıp salamura havuzlarında biriktirerek toplu olarak satma imkânı da yakalanmış olur” diye konuştu.

YAZARLAR

İfral TURGUT

BAHARI BEKLERKEN Hüseyin Öğretmen Artvin’e atanmıştı. Kendisini sevdirdi yeni tanıdıklara. Derin dostluklar kurdu. Ev sahibi ile de dost olmuştu. Hüseyin’i evladı gibi seven ev sahibi artık evlilik zamanının geldiğini söyleyerek onu Melahat ile tanıştırdı. İki genç birbirlerini beğendi ve evlenmeye karar verdiler. Hüseyin bu durumu ailesine bildirdi ama ailesi bu durumdan hiç memnun olmadı. Şiddetle karşı çıktılar. Çünkü kendilerinin de bir gelin adayı vardı. Tüm engelleme çabalarına rağmen Hüseyin Melahat ile evlendi. Uzun yıllar evli kaldılar ve iki çocukları oldu. Yaşananlar çeşitli problemler doğuruyor, problemler, beraberinde sağlık sorunlarını getiriyordu. Yıl, 1984. Bir gün kapı çalındı. Gelen kendisinden 12 yaş küçük, ama gençlik yıllarında birlikte futbol oynadıkları Sami Demirtuna idi. Sami yıllardır Almanya’da çalışıyordu. Orada meslek okuluna gitmiş, terapist olmuştu. Sami, “Nasılsın ağabey,” diye sorunca. Hüseyin, ona uzun uzun baktı… Bakışlarında hayata karşı duyduğu küskünlüğü, kırgınlığı ve tükenmişliği vardı. Cılız bir sesle, “Yorgunum dostum, yorgunum. Vefasız yıllara, vefasız yakınlarıma dargınım ,” dedi. Sami, Hüseyin’in elini tuttu, “Merak etme iyileşeceksin, yine tüm dostlar bir araya geleceğiz,” dedi. Sonra kalktı, kapıda veda ederken, Melahat Hanım, hastalığın adını söyledi: Kanser. Soğuk bir geceydi. Sami o gün yaşadıklarından çok etkilenmişti. Bir kağıt kalem aldı eline ve içini döktü kağıda. Şiir bittikten birkaç gün sonra, tekrar gitti arkadaşının yanına ve şiiri okudu. Hüseyin mutlu olmuştu. Sevindi, teşekkür etti. Daha sonra Sami şiiri, Selçuk Tekay’a verdi. Şiir aylar sonra şarkıya dönüştü. Sami bu sefer şarkıyı telefonda Hüseyin’e dinletmek istedi. Heyecanla çevirdi numaraları. Telefondaki ses buz gibiydi: “Hüseyin Beyi kaybettik.” Baharı beklerken ömrüm kış oldu Gözümde her zaman biraz yaş oldu En güzel duygular bana düş oldu Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık Tutmadı ellerim sıcak elleri Duymadım aşk denen tatlı sözleri Taşıdım gönlümde acı izleri Yorgunum dostlarım yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık İçimde ateşler söndü kül oldu Aşk bahçem kurudu sanki çöl oldu Yar bildim o bile bana el oldu Yorgunum dostlarım, yorgunum artık Vefasız yıllara dargınım artık. HÜSEYİN’E KENDİNİ ANLATAN ŞARKIYI DİNLEMEK KISMET OLMADI. • AMA SİZ O ŞARKIYI SÖYLERKEN VEYA DİNLERKEN HÜSEYİNİ ANARSINIZ HERHALDE.

30.8° / 18.5°