Düzgün COŞKUN

Tarih: 15.10.2025 14:28

HALİS: TÜRKİYE'DE DEVLET DESTEKLİ KOOPERATİFLER ADETA SAVRULUYOR

Facebook Twitter Linked-in

Birleşmiş Milletler(BM) Genel Kurulu, 19 Haziran 2024 Yılında "Kooperatifler Daha İyi Bir Dünya İnşa Ediyor" temasıyla 2025 yılını Kooperatifler Uluslararası Yılı ilan etti. Kooperatiflerin sürdürülebilir kalkınmayı sağlama ve BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ni ilerletmedeki  rolünü açık bir şekilde dile getirdi. 

Dünya genelinde kooperatifçilik gelişerek yaygınlaşırken, Türkiye'de devlet destekli ya da sermaye güdümlü kooperatiflerin taban zayıfladığı için adeta savrulduğu ifade ediliyor.

Türkiye'de Demokratik Kooperatifçilik 

Hareketi'ne ihtiyaç bulunduğuna vurgu yapılıyor. 

- Kooperatifçilik Cumhuriyet'le ivme kazandı ama-

Türkiye'de 35 yıl kooperatifçilik alanında ciddi çalışma ve araştırmalara imza atan Uzman Doğan Halis ile kooperatifçilik hareketinin dünü ve bugününü konuştuk. 

Halis, Türkiye'de kooperatifçiliğin 1863'te Mithat Paşa'nın Memleket Sandıkları'yla başladığını, Cumhuriyetin ilk yıllarında kalkınmanın lokomotifi olarak benimsendiğini aktardı. Kooperatifçi hamlelere 1960-1980 döneminde köy kalkınma Kooperatifleri ve tüketici kooperatifi ağlarıyla doruğa çıkan bağımsız- demokratik dalgadan 12 Eylül'ün ardından yaşanan neoliberal çözülmeye kadar uzanan iniş çıkışlı bir seyir izlediğine dikkat çekti. 

- Kooperatifler her zamankinden daha büyük ihtiyaç-

-"Bürokratik vesayet ilişkileri toplumun ortak hareket etme kapasitesini zayıflattığını söyleyebilir miyiz" sorusuna Uzman Doğan Halis, şu yanıtı verdi:

"Yeni liberal dönemde piyasa ve bürokratik vesayet ilişkileri, toplumun ortak hareket etme kapasitesini zayıflattığı rahatlıkla söylenebilinir. Kooperatifçilik hareketine ve onun demokratik yapısını egemen ilişkiler lehine asimetrik hale getirdi".

İsterseniz söyleşimize soru yanıt şeklinde devam edelim ne dersiniz. 

-Bu hareketle ortaklar katılımın dışında mı kaldı yoksa?

"Aynen öyle oldu, Ortaklar katılım süreçlerinin dışında bırakıldı. Ortak dayanışma formlarına olan inancın zedelenmesine yol açtı. Bu da kurumlarda çürümeye neden oldu.

-Dünyada 1 milyar Türkiye'de 7,4 milyon kooperatiflere ortak-

-Türkiye'deki kooperatifçilik yapılanmasını dünya ile kıyaslayacak olursak, nasıl bir sonuçla karşılaşacağız?

"Bugün dünya genelinde kooperatifler çok önemli bir ekonomik büyüklüğü temsil ediyor. Birleşmiş Milletlerin tahminine göre, dünya genelinde yaklaşık 800 bin kooperatif faaliyet gösteriyor ve bir milyardan fazla kişi bu kooperatiflere ortak, İstihdam açısından ise kooperatiflerin dünya çapında 100 milyondan fazla kişiye iş imkânı sağladığı tahmin ediliyor. 

- Türkiye'de kaç milyon kişi kooperatif ortağı görünüyor?

"Günümüzde Türkiye'de 7 milyon 422 bin 994 ortağıyla, 30 farklı türde, 53 bin 259 kooperatif bulunuyor. İstihdam konusunda net bir veriyi söylemek iyimserlik olur. Bu kooperatifler faaliyet alanlarına göre, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, 2 Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'ndan 4 birimin görev alanına giriyor. 

- Kooperatiflerin gerçek amacı konusunda neler söylemek istersiniz?

"Kooperatiflerin esas amacı; yeterli derecede iktisadi güce sahip olmayan gerçek kişilerin meslek ve geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım, dayanışma ve kefalet suretiyle rasyonel bir şekilde ve ekonomik olarak karşılamak ve temin etmekten ibarettir.

Kooperatifler, insanların ihtiyaçları doğrultusunda gönüllü kişilerin bir araya gelerek kurduğu özerk yapılardır. 

-Demokratik Kooperatifçilik Hareketi önemsenmeli- 

-Ülkemizde kooperatifçiliğin ilkelerinden uzaklaşan yaygın bir egilim haline geldiği söylenebilir mi?

"Elbette söylenebilir. Kooperatifçilik ' kendi kendine yardım hareketi olarak, aşağıdan yukarıya örgütlenen ve dayanışmayı sürekli geliştiren, yaygınlaştıran bir zeminde yükselmek durumundadır". Bu yükselme yavaşlatan sebepler de var". 

- Sizce, Türkiye'de Demokratik Kooperatifçilik Hareketi yeniden yapılanmalı mı?

"Türkiye'de Demokratik bir kooperatifçilik hareketinin bilgi, eğitim ve katılım üzerinden yeniden yapılanması kaçınılmazdır. Devlettin ve sermayenin domine ettiği bir ekonomik iklimde, şeffaf, Demokratik, katılımcı bir duyarlılıkla örgütlenen kooperatif ağlarının Türkiye'nin tüm bölgelerinde kök saldığı, emeğin ve üreticinin söz ve karar sahibi olduğu bir ekonomi ve toplum düzeni inşa etmek zorundadır. 

-Kooperatifçilikte dirençli yapılara acilen ihtiyaç var-

Türkiye'de devlet destekli ya da sermaye güdümlü kooperatifler, taban zayıfladığı için adeta savruluyor".

- Dirençli yapılara acil ihtiyaç var diyorsunuz bunu biraz açar mısınız?

"Demokratik üyelerinin inisiyatifine bağlı dirençli yapılara elbette büyük ihtiyaç var.

Aşağıdan yukarıya inşa edilen topluluk destekli ağlar bölgesel ulusal ve uluslararası kooperatif birlikleriyle işbirliğini kolaylaştırıyor çünkü".

- Bu mekanizma bilgi ve kaynak paylaşımını güçlendirebilir mi?

"Tabii ki güçlendirir. Kooperatifçiliğin hukuk, iktisat, işletme, kamu yönetimi, sosyoloji, mühendislik ve halk sağlığı dahil tüm disiplinlerden kesişen zengin bir araştırma eylem alanıdır".

- Ülkemizde kooperatifçiliğin yaygınlaşması için bir çağrınız olacak mı?

"Akademisyenleri, yerel üretici birliklerini, sendikaları Belediyeleri ve genç kooperatif aktivistlerini çalışmalara katkı vermeye, üretmeye, öğrenmeye ve dayanışmaya çağırıyoruz"

- Yeni, toplumcu, bağımsız bir kooperatifçilik hareketinin güçlü şekilde yaşama geçeceğine yönelik beklentilerinizi de merak ediyorum. Bu konuda neler söylemek istersiniz?

"Başta küçük üreticinin öz gücünü esas alan, sermayenin, Devletin, kooperatif bürokrasinin hegemonyasına girmeden her aşamada kooperatifçiliğin temel değerlerini uygulayan, doğayı, çevreyi, tüketiciyi gözeten bir yapılanmaya ihtiyaç var. Ayrıca yeni, toplumcu, bağımsız bir kooperatifçilik hareketi neden hayata geçirilmesin ki!

- Kooperatifçilik 181 yıldır varlığını sürdürüyor-

Doğan Halis, kooperatifçiliğin bir örgütlenme modeli olarak 181 yıldır ayakta kalma mücadelesi verdiğini belirtiyor. Bu başarısını da temel ilkelerine borçlu olduğuna vurgu yapıyor. 

Bu ilkelerin göz ardı edilmesi halinde, gerçek bir kooperatifçilikten bahsedilemeyeceğini ifade ediyor.

- Sayın Halis, konuya soru larla devam edelim derim.

- Günümüzde kooperatiflerin temel ihtiyaçları nelerdir, hangi sorunlar bu temel ihtiyaçların karşılanmasını engelliyor?

"Kooperatifçiliğin bugün yaşamakta olduğu sorunların başında; ekonomik ve politik çevrelerin artan dirençler, finansman yetersizliği, kooperatifçilik bilinç ve eğitiminin eksikliği, yönetsel zaaflar, kooperatifçilik ruhu gelişkin personel ve önderlik eksikliği gibi nedenler geliyor. Ayrıca devlet politikalarına yön veren siyasal iktidarın- başka tercihlerde kaynaklı olarak- yıllar içinde kooperatifçiliğe sırtını dönmüş olmaları gelmektedir. 

Diğer bir ifadeyle etkin olmayan üst örgütlenmeler, denetim, danışmanlık ve teknik hizmet sunumunun yetersizliği, etkin sürdürülebilir, bütünlük içinde birbiri ile uyumlu kararlı ve dengeli bir kooperatifçilik politikasının olmaması problemli alanlardan bazılarıdır".

- Eksiklikleri içinde taşıyan kooperatiflerin ilerlemeleri sizce olası mı?

"Bu tür kooperatiflerin yol almaları pek mümkün görülmemektedir. Bu sorunlar uzun yıllara dayanan ilkelerinin yanlışlığını değil, bu ilkelerin layıkıyla uygulanmamasından kaynaklandığını düşünmek gerekir".

(Uzman Doğan Halis, kooperatiflerin yaşadıkları başlıca sorunlara da degindi. Bu konudaki çarpıcı görüşlerini bir başka yazıda ele alacağım).


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —