Erdoğan VAROL

Tarih: 30.10.2025 18:06

HERKESE BENDEN OKKALI BİR KAHVE

Facebook Twitter Linked-in

Muhteşem Balıkçı kahvesine bir Osmanlı zabiti girer.

“Bre Yusuf! Herkese benden okkalı bir kahve… Ama şuradaki Rum palikaryasına yok!

Ona kahvem de, akçem de haramdır!” 

Kahveci Yusuf, kahveleri dağıtır.

Sonra sessizce, bir fincan kahveyi o Rum gence de götürür… 

Zabit kükrer:

“Ben ona haramdır demedim mi Yusuf?”

Yusuf, hiç istifini bozmaz:

“Komutanım, o kahve benden. Ona helaldir.” 

Rum genç Stelyo, sadece minnetle bakar...

---

Yıllar geçer.

1905 — Samos Adası’nda isyan patlar.

Yusuf da asker olarak adaya çıkar.

İlk çatışmada esir düşer, iki yıl zindanda kalır.

Sonra esir pazarına çıkarılır.

“Beş para, yedi para!” diye bağırırlar…

Bir ses yükselir:

“Ben o Türke 5 para veriyorum! Hemen alıyorum!” 

Satın alan Rum, Yusuf’u arabasına bindirir, köy dışına götürür, durur:

“Serbestsin, Bilge Yusuf…”

Yusuf şaşkın:

“Beyim, kimsin sen?”

Adam gülümser:

“Ben balıkçı Stelyo…

Senin bana helal ettiğin kahvenin hatırına geldim.”

---

İstanbul’a gizlice geri dönen Yusuf’un, o günden sonra Stelyo’yla dostluğu 35 yıl sürer.

Her yıl birbirlerini ziyaret ederler, her görüşmede bir fincan kahve içerler… 

Ve o söz, işte bu iki bilge dostun hikâyesinden doğar:

> “Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.” 

-

“Helalliğin, düşmanlığı bile dostluğa çevirdiği bir hikâye.”

Bir kahvenin hatırı, insanlığın en güzel köprüsüdür.”

Kaynak TC Üsküdar belediyesi kültür hizmetleri arşivi

 


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —