MECLİSTE BAYRAĞA “BEZ PARÇASI” NİTELEMESİ

Meclisteki bildiri tartışmaları sırasında. AKP Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta,  bayrağımızı  ‘bez parçası’ diye niteleyince, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, “Türk bayrağına ‘bez parçası’ diyenin alnını karışlarım,” dedi. Haklı. Karışlamalı. Karışlamak için orada. O yüzden ona oy vererek oraya gönderdik.

Leyla’nın benzetmesindeki basiretsizliği ve zeka seviyesini irdelemeden önce, bayrağı anlatalım, başındaki bez parçasının namus simgesi olduğunu zanneden, bu canlıya.

Bayrak, bir ülkenin bağımsızlığını simgeleyen ve   ulusun milli değerlerini yansıtan bir simgedir. Bu nedenle her ülke bayrağına değer verir ve baş üstünde tutar. Türkler ise bayrağa tüm ülkelerden daha büyük bir tutku ve saygıyla bağlıdır. Bu tarih boyunca böyle olmuş ve hep böyle olacaktır. Her yaşta Türk vatandaşı bayrağını yere düşürmemek için bir an bile düşünmeden ve  tereddüt etmeden canını feda etmeye hazırdır.

Sana, uzun uzun anlatsak da anlamayacaksın. Anlamış olsaydın, o değerlerle büyümüş, yetişmiş olsaydın, bugün başka bir boyutta olurdun. Ama bir gün vakit bulursan, bu milletin bayrak denilen simgeye verdiği değeri, o bayrağı nasıl namusu olarak gördüğünü, alay sancağını birkaç dakika daha yere düşürmemek için son nefesini vermediğini öğrenmek istiyorsan, söyle seni Çanakkale’ye götürsünler ve sadece 57. Alay’ın tarihini incele.

Bak balım;

O alay Trablusgarp’ta, Sina Çöllerinde neler yapmış?

Ne işi varmış Çanakkale’de. Bigalı Köyünde vatan savunmasına hazırlanırken kaç kişi kalmışlar?

Sonra git, Conk Bayırı’na bir bak. Başın dönmeden dibini görebilecek misin?

Ve dön bayırın başındaki şehitliğe bir bak ve sor kendine: “BUGÜN TÜRK ORDUSUNDA NEDEN 57.ALAY YOK,” diye.

İşte bizim için bayrak o, milletvekili hanım. Şimdi de dön kafana bayrak ettiğin beze bak ve düşün.

Şu anda huzur içinde ve hızla yol aldığın trende makiniste yakın kompartmanda olabilirsin. Ama biraz kafan çalışıyorsa, trenin önceki yolcularını ve onların şu anda nerede olduğunu düşün. .

İşler tıkır tıkır yürürken daha da yükselebileceğini ve yücelebileceğini planlıyor olabilirsin. Yükselebilirsin ama yücelebileceğini sakın aklına getirme.

Sonra da, son kullanma tarihin gelip, trenden itildiğinde, tren senden hızla uzaklaşırken, kollarında trene el sallayacak takatin bile kalmayacağını düşün.

Kendine gel milletvekili ve bil. Biz hep burada olacağız. Bayrağımızın gölgesinde.

• VE İNAN Kİ, O GÜN GELDİĞİNDE SENİN GİDECEK YER ARAMANI SEYRETMEK BİLE BİZE ZEVK VERMEYECEK.

 

• ÇÜNKÜ BİZ İNSANIZ. Ya siz?

Orjinal Köşe Yazısına Git