Nazım ALPMAN

Tarih: 09.10.2025 21:39

SEÇİMSİZ DEMOKRASİYLE SİVİL ANAYASA!

Facebook Twitter Linked-in

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan 8 Ekim 2025 Çarşamba günü partisinin Meclis Grup toplantısında yine “umut dolu” mesajlar verdi. Demokrasiden girdi anayasadan çıktı:

– Türk demokrasisini sivil damgalı yeni anayasa ile taçlandırma irademiz bugün de baki. Şartlar ne olursa olsun bu hedefimizden kopmadık ve kopmayız!

Sivil olmak ile anayasa yapmak arasındaki güçlü bağları irdelemeden önce iktidarın özelliklerini teslim etmek gerekiyor.  

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Türkiye demokrasi tarihinde “benzersiz” bir yere sahip olduğunu gösteriyor. İktidara gelirken “demokrat”  olduğunu söylüyordu. Epeyce kişi ve kuruluşu inandırdı.

Kendisi hariç!..

Mağduriyet AKP’nin tekelindeydi. Bu meseleyi gayet güzel anlatıyordu. Devamlı olarak göz yaşartıcı bir hitabetle duygusallığın belini kırdı:

-Aaah ah! Türbanlı bacılarımız…

En yüksek dozlu mağduriyet nameleriyse yanından bile geçmediği yerden yükseldi:

Aaah, ah! Şu Diyarbakır cezaevinin ağzı dili olsa da konuşsa!..

Büyük alkış aldı. Hiç kimse “Ne diyorsun abi, sen hiç böyle şeyler yaşamadın ki” demedi.

AKP elini kolunu sallayarak yürüdü… Durunca konuştu:

-Vesayet bitmeli!

Hakikatten de bitsindi.

Yap bir referandum da demokrasinin önü açılsın.

Açıldı!

AKP’nin istediği şeye yüzde 57.88’lik bir “evet” desteği geldi. Türkiye’de olanları uzaktan izleyenlere sakinleştirici cevaplar uçuştu:

-Merak etmeyin, demokrasiye geçiriliyor!

Avrupalı liderler de şaşkınlık içindeydi. Demokrasiyle dansına bakarak Türkiye’nin yeni liderini “baş döndürücü” buluyorlardı. Bazı münafıklar “bunlar kafa buluyorlar” demekten geri durmadılar. El alem ne derse desin iktidar yoluna devam etti. Her seçimde yeni bir hedef yeni bir sloganla seçmenleri selamladı:

-Onlar konuşur AKP yapar!   

AKP lideri de konuşuyordu. Hem de çok güzel… 2001’de demişti ki:

-Adalet istikametinden saptığımız zaman bize destek vermeyin!

Peki ya adaletin belini kırdığınız zaman ne yapacağız? diyemedi kimseler…

AKP’nin benzersiz yapısı, düzenli olarak mutasyondan geçti. En sonunda kimsenin aklının ucundan bile geçiremediği bir noktaya geldi. Arkası mühürsüz oy pusulalarından kaybedilmiş seçimlerin iptaline kadar her yolu denedi.

Ona göre seçimleri fazla ciddiye almamak gerekiyordu. Sandıklar yavaş yavaş önemini kaybediyordu. Çünkü kendisi de kaybediyordu. 31 Mart 2024 yerel seçimlerinde AKP nakavt oldu. Hakem de kendisi olduğundan, kaybeden boksörün yerden kalkabilmesi için 10’a kadar değil 1000’e kadar saymaya başladı!

Bu sayma o kadar uzadı ki, kaybedilen belediyeler yavaş yavaş AKP’nin kazanç hanesine kaydedildiler. Kayıt dışındakiler de hapsedildiler!

AKP demokrasi anlayışında bambaşka bir evreye geçti. Seçim yapmadan “belediye kazanma” hamlesini başlattı. Bunu da büyük bir başarıyla hayata geçirdi.

Şimdi yeni bir alana daha adım atıyor. Türk demokrasisine  “sivil damgalı” bir anayasa armağan edeceğini söyledi.  

Burada “sivil” kavramına dikkat etmemiz gerekiyor. Türkçenin zenginliği içinde gelişmiş bir sivillik vardır. Anadan doğma soyunmaya halk arasında “sivil” denir. Geceleri “sivil” denize girilir, gözaltında “sivil” aramadan geçirilir.

Son AKP Hükümetin altın çocuğu Mehmet Şimşek’in mucize çözümleriyle bütün vatandaşlar anadan üryan hale geldiler. Yani sivilleştiler!

İşte tam zamanında yazının başındaki müjde geldi:

-Sivil Anayasa!

Yapılsın onu da görelim diyenlerin aklında aynı kaygı var: Ona da uymaz ki!

Bu satırların yazıldığı saatlerde başka partilerden seçilmiş yedi belediye başkanı daha AKP’ye geçtiler. Cumhurbaşkanı Erdoğan da demokrasiye olan yüksek sadakatiyle o başkanları rozetledi!

Türkiye’ye uzaktan bakanların “orada neler oluyor” sorularına kısaca şöyle yanıt verebiliriz:

-Seçimsiz demokrasiyle sivil anayasa yapılacak!


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —