Çok okurdu, Atatürk. 3997 kitap okudu. Bildiğiniz yöntemlerle. Anlayarak, öğrenerek, ders alarak, öğrendiklerini yıllar sonra hatırlayarak. Dünya üzerinde bir çok filozof, düşünce adamı, yazar, şair onun düşünce dünyasını şekillendirmişti. Bunların başında Tevfik Fikret, Namık Kemal ve Ziya Gökalp geliyordu.
Bir konuşmasında şöyle diyor, Çağın Dehası: "Benim bedenimin babası Ali Rıza Efendi, duygularımın babası Namık Kemal, fikirlerimin babası ise Ziya Gökalp'tir." İşte o Namık Kemal, “93 Harbi” diye bilinen Osmanlı-Rus Savaşında perişan olduğumuzda şöyle demişti:
Serilip hâk-ı hakarette vatan can veriyor.
Yetişin, son nefesimdir, gelin imdada, diyor.
Sevgili validemiz akıbet elden gidiyor.
Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini.
Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara maderini.
Atatürk, henüz öğrenciydi o yıllar. Namık Kemal’in sözlerini, "Türk milletinin yüzyıllardan beri beklediği ses"olarak niteledi.
Okumak yasaktı,tehlikeliydi ama o yatakhanede gizli gizli okuyordu. Ali Fuat Cebesoy’la sınıf arkadaşıydılar. Bir gece uyandırdı, Fuat’ı. Vatan Kasidesindeki şu sözleri fısıldadı:
“Felek, her türlü esbab-ı cefasın toplasın, gelsin,
Dönersem kahpeyim millet yolunda bir azimetten.”Sonra da teksir ettiği şiirin tamamını vererek, “Fuat kardeşim, bunu ezberleyelim,” dedi.
Samsun’a çıkmıştı, Ata. Kongreler yapıyordu. Sivas’tan Kırşehir’e geldi.Şerefine fener alayları düzenlendi. Gençler Derneği’nde bir konuşma yaptı. Unutmamıştı, Namık Kemal’in sözlerini. Okudu gençlere. Ama biraz değiştirerek.
“Vatanım bağrına düşman dayasın hançerini,
Elbet bulunur kurtaracak bahtı kara maderini.”
13 Ocak 1921’de, Büyük Millet MeclisindeI.İnönü zaferini anlatıyordu. Sözlerini şöyle bitirdi:“Milletimiz bugün, bütün geçmişinde olduğundan daha çok ümitlidir. Bunu ifade etmek için şunu arz ediyorum. Cennetten vatanımıza koruyucu olan merhum Kemal demiştir ki:
“Vatanın bağrına düşman dayadı hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini.”
İşte bu kürsüden bu Meclisi âlinin reisi sıfatiyle heyet-i aliyenizi teşkil eden bütün âzarım her biri namına ve bütün millet namına diyorum ki:
'Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara kaderini.'
Her dediği çıkan, her verdiği sözü yerine getiren Atatürk, bu milletin makus talihini yenerek, bahtı kara maderini kurtarmıştı. Elbet şu sözü de gerçekleşecek: