adanaulus

Tarih: 10.11.2015 13:13

Af Buyur Paşa'm!

Facebook Twitter Linked-in

 

öldüğünde cebinde 5 lirası vardı

geride

bir onurlu mücadelesi kaldı

bir de çankaya’dan kente girerken ankaralıların kullandığı caddedeki adı :

reşit galip

 

***

 

adana ve mersin’de hekimlik yapardı

1923 martında mersinde Paşa’nın huzurunda konuşunca gözler ona çevrildi

ocak 1925te meclise girdi

istiklal mahkemesi üyeliği yaptı

chp idare heyetinde görev aldı

türk ocaklarında ve halk evlerinde çalıştı

serbest fırkaya girdi

 

***

 

yıl 1931, mevsim sonbahardır

reşit galip Atatürk’ün sofrasındadır

o gece tartışma yaşanır

milli eğitim bakanı esat mehmet, bir yakınmayla başlar konuşmaya

esat mehmet, Atatürk’ün harbiyeden tabya öğretmenidir

konu, kız öğrencilerin kıyafetinden açılır

esat mehmet, 'kızların kısa etek, kısa çorap ve kısa kollu gömlek giymelerini uygun görmediğini' belirtir. bir tamim yayınlayıp daha kapalı giyinmelerini isteyeceğini söyler

bunun üzerine reşit galip söz alır

'yanlış düşünüyorsunuz beyefendi' der. 'bu bir geriliktir. kadınlar eski durumda yaşayamazlar. inkılaplardan en mühimi, kadınlara verilen haklardır.

başka türlü, batılılaşmakta olduğumuzu iddia edemeyiz.'

sofra gerilir

 

***

 

Mavi Gözlüm, vekilini zor durumda bırakan bu çıkıştan hoşlanmaz

'bu konuyu uzatmayalım.

kısa çorap giyip giymemek çok önemli değildir, sonra tartışırız' der.

ama reşit galip alttan almaz

‘af buyurunuz Paşam! bu, inkılap ve zihniyet meselesidir! .

müsaade buyurursanız fikrimizi söyleyelim. hatta daha ileri giderek diyeceğim ki, sizin huzurunuzda bu sofrada inkılapları zedeleyeceği icraattan bahsedilmesi küstahlıktır, hoş görülemez.’

bu hikaye uzar gider

kazım özalp, Atatürk'ten anılar kitabının 48 ve 49. sayfasında daha detaylısını anlatır

 

***

 

pekiyi

reşit galip kimdir

her sabah okul öğrencilerini güne başlatan

'Türküm doğruyum çalışkanım' andı var ya...

işte onu 1933'ün 23 nisanında kaleme alandır

 

***

 

Türküm, doğruyum, çalışkanım.

İlkem, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi, özümden çok sevmektir.

Ülküm, yükselmek, ileri gitmektir.

Ey büyük Atatürk! Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Varlığım Türk varlığına armağan olsun.

Ne mutlu Türküm diyene !

 

***

 

şimdi mi

bugün 10 kasım

şimdi

ne andımız kaldı

ne o eski ihtişam

af buyur Paşa’m!
Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —