Oktay EROL

Tarih: 15.05.2013 01:01

Düşün düşünebilirsen; Reyhanlı!

Facebook Twitter Linked-in

ok


 11.05.13

    Böyle bir olay bekliyor muyduk ki?

    Hiç aklım başımda değil!

    Akşama saatlerine yaklaşan, bir yağmur sonrasında eve vardığımda, eşimin ‘Reyhanlı’da yaşananları duymadın sanırım’ demesiyle irkildim.

    Daha nedir, demeden de o an açık olan tevinin gösterdiği görüntüler karşısında şok oldum!

    Reyhanlı’da dayım var; Yengem Reyhanlılı…

    Nasrettin hocanın ‘nerelisin’ sorusuna, ‘daha evlenmedim’ demesi gibi…

    Dayım da Reyhanlı’da yaşamını sürdürmeyi yeğlemişti…

    Telefonla arıyorum…

    Ne cep, ne de sabitler yanıt vermiyor…

    Tevide iki kanal yayın yapıyor!

    Ama ne yayın!

    Olan-bitenler unutulmuş, ülkemizin Başbakanının söylemi bir yana atılmış, bölgeyi kan-gölüne çevirmek için içinde bulunduğu trafik görmezden gelinmiş, Antakya’ya yerleştirilen Suriyelilerin kentte estirdiği karmaşalar yok sayılmış; tek suçlu Esad!

    Bundan bir süre önce Antakya’ya gitmiştim.

    Orada görüştüğüm birkaç kişi olmuştu.

    Görüştüklerimden hiç biri ‘gelenler bizi mutlu etti’ dememişti.

    ‘Başlarda hoşgörülü olmaya çalıştık, insandır dedik, zor durumdalar dedik. Ancak bugün gelinen noktada hiç de öyle olmadıklarını gördük. Yeyip-içiyorlar, bedelini vermeden kalkıp-gidiyorlar. Neymiş efendim, başbakan arkalarındaymış… Ne zaman olur bilmiyorum ama, gidiş iyi değil’ demişti…

    Salt bunları duymamıştım, çok garip giyimli insanları daha sık gördüklerini, bundan da ‘acı’ duyduklarını öğrenmiştim…

    Akşam yaklaşırken Reyhanlı’ya ulaşabildim…

    Telefonda yengem, dayımın eşi…

    Sesi titriyordu. Telefon hatlarının, elektriğin şu ana dek kesik olduğunu söyledi…

    Kullandığı şu tümce her şeyi anlatıyordu:

    ‘Anlatılacak gibi bir olay değil, birbuçuk-iki kilometre uzağımızdaki patlama, sanki bir-iki metre yakınımızda gibiydi. Kim kayıp, kim yaşıyor şu an bilmek zor. Orada olabilecek bazı yakınlarım var, ama şu an düşünmek bile istemiyorum.’

    Politikacıların kaçamak demeçleri, yurttaşı yanıltıcı sözleri iğrenç bir şey…

    Haberleri izleyecek bir başka platform bulabilirsem, söz, teviyi kapatacağım!

    Dayım ile görüşüyorum telefonda…

    Dayımın sözleri farklı değil!

    Eşinin dediklerinin benzerini anlatıyor!

    Bildiğim bir yerden söz etti, Reyhanlı’dan…

    ‘Orası kanlar içinde, her yer yerle bir!’

    Düşün düşünebilirsen!

    Tevide, ‘Esad yapmıştır’ yayını sürüyor; midem bulanık!

    Bazen, bazıları internetin, sosyal paylaşım sitelerinin ‘baş belası’ olduğu yönünde sözlerine sitelerden ‘öyle-güzel’ yanıtlar veriliyor ki…

    Özellikle twitter…

    Her kim ne derse desin, basın ne denli susturulmaya çalışılırsa çalışılsın; sosyal paylaşım siteleri ‘artık’ buna izin vermeyecektir.

    Bakalım, önümüz nelere açık…


Orjinal Köşe Yazısına Git
— KÖŞE YAZISI SONU —