Bundan üç sene falan önceydi. RTÜK Merdan Yanardağ hakkında soruşturma başlattı. Yanardağ’ın suçu Abdülhamid’i eleştirmekti. O programı baştan sona takip etmiştim. Söyledikleri kelimesi kelimesine aklımda. Herhangi bir tarih kitabı veya ansiklopedide yazılanları farklı bir şey söylememişti..
Bakalım dava açılacak mı, yoksa savcı, “Yahu bu kadar da saçmalamayalım,” diyerek vaz mı geçecek. Ne bileyim, ben hala savcı, yargıç falan var zannediyordum. O gün yanılmıştım; bugün de yanıldım.
Merdan Yanardağ Abdülhamid’i eleştiren ilk kişi değil ki,,, Tarihe bakalım mı?
Şair Eşref, cezaevinden çıkmış ama hala denetim altındaydı. Her an yeniden hapse atılabilirdi, Mısır’a kaçtı. Hayatının belli bir kısmını Fransa, İsviçre ve Kıbrıs’ta geçirdikten sonra, tekrar Mısır’a döndü. Curcuna adlı mizah dergisinde eleştirilerini aralıksız sürdürdü.
Abdülhamit ağır hastaydı. Böbrek rahatsızlığı, mide şikayetleri, kalp yetmezliği falan vardı. Hastalıklar herkes tarafından duyulunca, dostları da Eşref’e,
-“Şeytan bile Abdülhamid’den elini çekiyor. Gel sen de bu adamla uğraşmaktan vazgeç,” diyorlardı. Eşref de hemen şu dörtlüğü döşendi:
Toprak altında da olsan, bulurum.
Erişir burnuna birkaç tekmem.
Can verip kurtulurum zannetme.
Şeytan elini çekse de ben çekmem.
ALLAH GÖSTERMESİN. YA, YANARDAĞ BÖYLE LAFLAR ETSEYDİ !
• MERDAN, “YANARDAĞ” GİBİ BİR ADAMDIR. GEREKTİĞİNDE PATLAR.
BEN YANARDAĞIN “B,C” PLANLARININ OLDUĞUNUNA İNANMAK İSTİYORUM.
• BEDENİ HAPSEDİLSE BİLE, FİKİRLERİ TELE 1’İ YAŞATACAKTIR.
